KONFEDERASYON HABERLERİ

ABD HEYETİNDEN MEMUR-SEN`E ZİYARET
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçiliği İç Siyasi İşler Şefi ve Çalışma Ataşesi Laura H. de Otalvaro, Politika Memuru Berna Keen ve Süheyla Tayla, sendikamızın eğitimle ilgili görüşlerini öğrenmek amacıyla Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu`yu makamında ziyaret etti. * ABD HEYETİNE `FURKAN` SİTEMİ Genel Başkan Gündoğdu, ziyaretten memnuniyet duyduğunu ifade ederek, sözlerine başladı. İsrail askerlerinin, Filistin`e insani yardım götüren Mavi Marmara Gemisi`ne yaptığı baskın sonrasında sessiz kalan Obama yönetimine kırgın olduklarını belirten Gündoğdu, gemide bulunan yardım gönüllülerinden biri olan 17 yaşındaki ABD vatandaşı Furkan`ın vurularak şehir edildiğini, ancak buna sessiz kalınmasına anlam veremediklerini söyledi. Gündoğdu, görüşmede, ülkemizde yaşanan başta 28 Şubat süreci olmak üzere eğitimi etkileyen, eğitimi ilgilendiren önemli konular ve buna bağlı olarak 18. Millî Eğitim Şûrası`na katkılarımız hakkında açıklamalarda bulundu. * 28 ŞUBAT SÜRECİ MESLEKİ EĞİTİME BÜYÜK ZARAR VERDİ Cumhuriyet öncesinden başlayarak eğitim sisteminin kendini sürekli yenilediğini, geliştirdiğini, ancak 28 Şubat 1997 tarihli postmodern darbenin bu yenileşme ve gelişmeye müdahale ettiğini, eğitimin yol haritasını çizmesi gereken bilim, akıl ve pedagojinin bu sürecin etkisiyle hiçbir şekilde dikkate alınmadığını kaydeden Gündoğdu, öğrenciler, üniversite giriş sınavlarında aynı sorulara tabi tutulduğu halde, üniversiteye yerleştirmede öğrencilere, okul türüne göre işlem yapılarak meslek liselilerin önüne izahı mümkün olmayan bir katsayı engeli getirildiğini ve adaletsiz bir uygulama ile çok sayıda öğrencinin eğitim hakkının engellendiğini dile getirdi. İmam Hatip liselerinin önünü kesmek maksadıyla sekiz yıllık kesintisiz eğitimi dayatanların ve o dönemde YÖK`ün başında bulunanların, bilimi ve bilim adamlığını bir kenara koyarak, 28 Şubat dayatmacılarına adeta `emredersiniz` diyerek, sürecin maksadının hasıl olmasının yanı sıra meslek liselerinin büyük zarar görmesine, çıraklık eğitiminin tamamen bitirilmesine sebep olduklarını anlatan Gündoğdu, sanayide hiçbir işyerinin 15-16 yaşına gelmiş bir genci çırak olarak almayacağını, almadığını, bu yaşa gelen gencin bir ustanın yanında meslek öğrenmesinin çok zor olduğunu vurguladı. * EĞİTİMİN KESİNTİLİ OLMASININ YARARLI OLACAĞI GÖRÜŞÜNDEYİZ Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen olarak, gençlerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim almasından yana olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Bunun için ülkemizde halen sekiz yıl olan zorunlu eğitim, bir yıl okulöncesi olmak üzere 13 yıl olabilir diyoruz. Okulöncesi bir yıldan sonra ilk dört yılda temel eğitim, ikinci dört yılda yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık eğitimi, son dört yılda ise ortaöğretim verilmesi şeklinde uygulanacak bir sistemin çok daha yararlı olacağı görüşündeyiz. AB ülkelerindeki genel ve mesleki eğitime denklik sağlayacak bir yapılanmanın gerçekleşmesi, eğitim sistemimiz açısından çok önemlidir. 18. Milli Eğitim Şurası`nda bu yönde vermiş olduğumuz bir önerge, şûra delegelerinin büyük çoğunluğunun desteğiyle kabul edilmiştir.`` * ÖĞRETMENLERE DEĞER VEREN BİR ANLAYIŞ SERGİLEDİK ``Ben ve arkadaşlarım Şûra Komisyonları`na ve Şûra Genel Kurulu`na aktif olarak katılarak, gerek komisyonlarda gerekse Şûra Genel Kurulu`nda verdiğimiz önergelerle, önergelerimizin gerekçelerini de ortaya koyarak birçok önemli kararın alınmasına katkıda bulunduk`` diyen Gündoğdu, ``Çok sayıda karşı çıktığımız, iptal edilmesini sağladığımız komisyon kararları da oldu. Elbette demokratik bir ortamda itirazlarımızın kabul görmediği kararlar da olmuştur ve bu da bize göre demokrasinin güzelliklerindendir. Tüm öğretmenlerin bir plan çerçevesinde sözleşmeli statüye geçirilmesi şeklinde komisyon kararı olarak Şûra Genel Kurulu`na gelen maddeye itiraz niteliğinde verdiğimiz bir önergeyle, `öğretmenliğin gelir düzeyi ve statüsünün yükseltilmesine dönük çalışmalara hız verilmeli; öğretmen istihdamında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik gibi farklı uygulamalara son verilerek tüm öğretmenlerin kadrolu öğretmen olarak istihdamı sağlanmalı, mevcut sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli; öğretmen açığını kapatmak için 150 bin öğretmen ataması yapılmalı ve katkı düzeyi yüksek öğretmenler ödüllendirilmelidir. Ayrıca zorunlu hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarına zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir` şeklinde bir düzeltmenin yapılmasını sağladık. Ortaöğretimde Milli Güvenlik dersi diye bir dersimiz var ve bu ders, muvazzaf subaylar tarafından verilir. Biz, öğretmenlerimizin bu dersi verebilecek yeterlilikte olduğuna inanıyoruz. Şûranın ilgili komisyonunda, bu dersin Tarih, Sosyal Bilgiler veya Vatandaşlık dersi öğretmenleri gibi branş öğretmenleri tarafından verilmesinin daha doğru olacağını teklif ederek, kabulünü sağladık. Öğretmenlerimizi, eğitim yöneticilerimizi incitecek kararların alınmasına elimizden geldiği kadar engel olmaya çalıştık ve eğitim çalışanlarının maddi anlamda gözetilmesinden yana önemli kararların alınmasının öncüsü olduk`` şeklinde konuştu.
* DEĞERLER EĞİTİMİNİ VE EĞİTİMDE DEĞERLERİ ÖNEMSİYORUZ
Yüzde 99`u Müslüman olan ülkemizde İslam Dini açısından bir kısım değerlerimiz olduğu gibi, önemsediğimiz ve eğitimde dikkate alınması gereken evrensel bazı değerlerin de olduğuna dikkat çeken Ahmet Gündoğdu, ``Bu değerlerin eğitim programlarında, eğitim kurumları aracılığıyla verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Aksi halde bu boşluğun ehil olmayan kişi veya kurumların eliyle doldurulması gibi bir durum söz konusu olacaktır. Anayasa`nın 24. maddesinde, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında zorunlu ders olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin ilköğretimin tüm sınıflarında, çoğulcu bir anlayışla verilmesine yönelik verdiğimiz önerge, Şûra Genel Kurulu`nda kabul edilmedi. Öğrenci velilerinin isteği doğrultusunda çocuklara seçmeli Din Eğitimi dersi verilmesine yönelik verdiğimiz önerge ise kabul edildi`` dedi.
Eğitim-Bir-Sen`in, eğitimin niteliğinin artırılmasına yönelik yaptığı bilimsel toplantılardan da örnekler veren Gündoğdu, heyete, Memur-Sen`in ve Eğitim-Bir-Sen`in yayınlarından oluşan bir set hediye etti. Hediye edilen kitapları memnuniyetle inceleyen heyetten Berna Keen`in, verilen dokümanlardan Memur-Sen`in ve Eğitim-Bir-Sen`in çok çalışan kurumlar olduğunun anlaşıldığını belirterek, öğrencilerin gerek ortaöğretime gerek yükseköğretime geçişte hazırlık kurslarının verildiği dershanelerin durumunun ne olacağını merak ettiğini söylemesi üzerine Gündoğdu, 18. Milli Eğitim Şurası`nda yaptığı ilk konuşmada, Türkiye`nin dershane sorunundan kurtulması gerektiğini dile getirdiğini hatırlatarak, ``Eğitim sisteminin merkezinde insan olmalıdır. Eğitim sisteminin temel amacı, arkadaşını elemek değil, bunun aksine evrensel değerlere sahip iyi insan yetiştirmektir`` ifadelerini kullandı.
* ŞURA`DA ALINAN KARARLARIN TAKİPÇİ OLACAĞIZ
ABD Ankara Büyükelçiliği İç Siyasi İşler Şefi ve Çalışma Ataşesi Otalvaro`nun, Şura`da alınan kararların hemen uygulamaya girmesinin mümkün olup olmadığına yönelik sorusu üzerine Ahmet Gündoğdu, Şura kararlarının tavsiye niteliğinde olduğunu, yürürlüğe girmesinin siyaset kurumunun, daha doğrusu Bakanlığın tasarrufunda olduğunu ve bunun için bir kısım yasal düzenleme gerekebileceğini kaydetti.
Gündoğdu, Şura kararlarının uygulamaya konulmasının takipçisi olacaklarını, çünkü söz konusu Şura`ya büyük bir emek ve kaynak harcayarak hazırlık yapıldığını, 800 bin eğitim çalışanı ve 15 milyon öğrencisi ile birçok ülke nüfusundan daha fazla olan bir eğitim sistemi için, alınan kararları takip etmemelerinin mümkün olmadığını vurguladı.
* İMAMLAR, DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİNE GİREBİLMELİ Mİ?
Berna Keen`in, medyada laik-antilaik gibi çok tartışılan bir konu olduğu, okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olmadığı zaman bu derse imamların girdiği, ancak imamların formasyonunun olmadığı yönündeki sorusuna karşılık Gündoğdu, ``İki tür yeterlilikte imam var. Bunlardan birincisi İlahiyat Fakültesi mezunu imamlar, ikincisi ise İmam Hatip Lisesi mezunu olanlar. İlahiyat Fakültesi mezunu imamlar aynı zamanda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği formasyonuna sahip kişilerdir. Bu imamların aldıkları eğitimde formasyon zaten vardır ve dolayısıyla bu derse girmelerinde herhangi bir sakınca yoktur. İmam Hatip Lisesi mezunu imamların zaten bu derse girmeleri söz konusu değildir`` diye konuştu.
Gündoğdu, Otalvaro`nun, son zamanlarda gazetelerde yer alan `Kürtçe`nin seçmeli ders olarak okutulması` konusundaki Eğitim-Bir-Sen`in görüşünü sorması üzerine, ``Eğitim-Bir-Sen olarak, bilim dilinin, eğitim dilinin Türkçe olmasını istiyoruz. Ülkemizin zenginliği ve güzelliği olarak bildiğimiz tüm kültürel değerlerin korunmasını, geliştirilmesini istediğimiz gibi, seçmeli olmak kaydıyla bütün dillerin öğretilmesini de savunuyoruz`` diye karşılık verdi.
Görüşmenin başında Şehit Furkan için yapılan siteme karşılık veren Otalvaro, Kayseri`ye sık sık gidip Furkan`ın ailesi ile görüştüklerini, Obama yönetiminin de hazırlanmakta olan raporu beklediğini belirtti.
* Görüşmede, Memur-Sen Genel Eğitim ve Dış İlişkiler Sekreteri Ahmet Kaytan, Genel Sekreter Halil Etyemez ve Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Esat Tektaş da hazır bulundu.
.